UBSKeiretsu Forum yatırımcı üyelerine yönelik UBS iş birliği ile düzenlenen 2015 Yılı Ekonomik Öngörüleri seminerinde UBS Chief Investment Officer’ı Serhan Gök, gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye ile ilgili gelecek tahminlerinde bulundu.

Keiretsu Forum yatırımcı üyelerine yönelik düzenlediğimiz seminerler kapsamında UBS iş birliği ile 2015 Yılı Ekonomik Öngörüleri semineri 22 Ocak’ta The Ritz Carlton’da düzenlendi. Toplantıda, UBS Chief Investment Officer’ı Serhan Gök, 2015 yılı için gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye ile ilgili öngörülerini paylaştı.

Serhan Gök, 2015’te, global ekonomiyi yönlendiren ana para birimlerinden olan euro ve dolar arasında, FED ve AMB’nin farklı politikaları sebebiyle, stratejik ayrışmalar beklenebileceğinden bahsetti. Gök, AMB’nin tahvil alımı yapacağı, FED’in ise faiz artıracağı bir yıl içinde, iki merkez bankasının, birbirlerinin para birimlerine zarar vermeyerek, aynı zamanda kendi para birimlerinin istedikleri değerde kalacağı bir dengeyi yakalamak için, farklı hamleler yapmaları konusunda temkinli olmak gerektiğini belirtti.

2015 yılında Türkiye ve Türkiye gibi dışarıdan yatırım ile büyüyen ve gelişmekte olan ülkelerin, sermayeyi ülkelerine çekmek konusunda sıkıntı yaşayabileceği anlatıldı. ABD’nin faiz oranlarını artıracağı bir ortamda, paranın maliyeti olan faiz de artacağı için, gelişmekte olan ülkelerin, global yatırımcılara, sermayeyi ellerinde tutmak için cazip teklifler sunmaları gerektiği bir yıl olacağı konuşuldu. Piyasada üzerinden en çok tahmin yapılan konu olan FED’in faiz artırım tarihi ile ilgili, UBS’in tahmininin 2015 Ekim ayı olduğu belirtildi.

Gelişmekte olan ülkelere yönelik öngörüleri, Türkiye özelinde ekonomik öngörüler izledi. Türkiye özelinde, petrol fiyatı düşüşüne bağlı olarak enflasyon düşüşü ve faiz indirimi ile birlikte büyümenin artacağı konuları olumlu beklentiler arasında yer aldı. Bunlara ek olarak, mali disiplin, kamu borcunun düşüklüğü, ayrıca, bankacılık sisteminin, krizleri sindirebilecek seviyede denetlenmesinin Türkiye’nin avantajları olduğu anlatıldı.

Türkiye hakkındaki olumsuz beklentilerden de bahseden Gök, yılın ilk yarısında gelen sermayenin riski yüksek bulması durumunda, FED faiz artırımıyla birlikte TL’nin değer kaybetmesi sebebiyle sıkıntı yaşanabileceğini belirtti. Ayrıca, seçim yılında, politikacılardan gelebilecek muhtemel baskılarla kamu bankalarının normalin üzerinde kredi vermesi ihtimalinin olduğunu ifade eden Gök, bunun da ekonomide dengesizliklere yol açarak yine TL’nin değer kaybına sebep olabileceğini anlattı.

Türkiye’de yatırım yapılabilecek sektörler konusu ise toplantının bir başka ana konusu oldu. Bu noktada Türkiye’de büyümenin sonucu olarak arz talep eğrisinde yatırım ihtiyacı söz konusu olduğu, bununla birlikte büyük yatırım fırsatlarını, devletin kendi politikaları ile uzaklaştırdığı örnekler bulunduğu belirtildi. Bu konuda verilen örnek ise şöyle; enerji sektöründe, devletin düşük enerji fiyatlaması sebebi ile büyük enerji firmaların içerisinde, ek yatırım yapma kararlarından vazgeçen firmalar bulunmakta. Bu gibi durumlarda, devlet politikalarının daha hassas olması gerektiği belirtildi.

Gelişmekte olan ülkelerde, 5-10 yıllık vadede getiri sağlayabilecek sektörlerin eğitim, sağlık, gayrimenkul, altyapı, teknolojiye erişim olarak belirlendiği; Türkiye özelinde ise belirli bir seviyenin üzerinde yatırım yapılabilecek tek sektör olarak gayrimenkul sektörünün öne çıktığı anlatıldı.

Keiretsu Forum yatırımcılarımıza özel daha önceden Due Diligence Hazırlama, Şirket Değerleme Yöntemleri ve Term Sheet Hazırlama gibi konularda düzenlediğimiz seminerlere ek olarak yatırımcıların istekleri doğrultusunda düzenli aralıklarla seminerlerimiz devam etmektedir.

Keiretsu Forum’a yatırımcı üyelik ve tüm sorularınız için Keiretsu Forum Türkiye Genel Müdürü Aslı Işınak Gözören’e asli.gozoren@artofmobility.com/keiretsu adresinden ulaşabilirsiniz.