Keiretsu Forum Türkiye Melek Yatırımcı Ağı içerisinde kadın yatırımcı – girişimci ilişkilerine odaklanan Kadın Yatırımcı Kolu (KAYAK) üyeleri “Sürdürülebilirlik” konusunu tartıştı. Keiretsu Forum üyelerimizden Gülin Yücel’in ev sahipliği yaptığı ve sürdürülebilirlik konusunda edindiği tecrübeleri paylaştığı etkinlikte, KAYAK üyelerimiz bir araya geldi.
Etkinlik kapsamında özellikle dünya nüfusu ve ikliminde meydana gelen değişiklikler ve bu değişiklerin insan hayatında ve gelecek nesillerde yaratacağı etkiler üzerine konuşuldu.
İnsan nüfusu artıyor, diğer canlı popülasyonu azalıyor
Küresel ölçekte rakamlara bakılacak olursa, 2016 verilerine göre 7,4 milyar olan dünya nüfusu her yıl ortalama 75-85 milyon artıyor. Bu seyirle 2025 yılında dünya nüfusunun 1 milyar daha artmış olması bekleniyor. Öte yandan diğer canlıların nüfusunun 1970-2010 arasında %52 azaldığı biliniyor. Bu rakamlar doğal dengenin bozulduğu ve besin zincirinin ciddi şekilde etkilendiği anlamına geliyor.
Nüfusun artması, daha fazla ekonomik üretim (gayri safi yurtiçin hasıla) ve daha fazla enerji üretimi anlamına geliyor. Dünya ekonomik üretimi 70 trilyon doları geçmiş durumda.
İklim değişikliğiyle mücadele
Sadece sosyo-ekonomik göstergeler artmıyor, bunların çevre üzerindeki etkileri de katsayısal olarak yükseliyor. Örneğin sera gazlarının artışı (karbondiyoksit, nitrojendiyoksit, metan, CFG’ler vs.), buna bağlı olarak yüzey ve okyanus ısınmalarının oluşması, orman ve arazi kaybı ve bu kayıpların diğer canlılar üzerindeki etkileri dikkat çekici. Bu etkilerin en bilineni iklim değişikliği. Genelde yerkürenin ısınması olarak bilinen iklim değişikliği yeryüzünün bazı noktalarında ısınma bazı noktalarında ise soğuma olarak kendini gösteriyor.
İklim değişikliği çeşitli doğa olaylarını beraberinde getiriyor
İklimdeki değişimin sonucunda olağanüstü doğa olayları oluşuyor. Bu doğa olayları kendini yangınlar, seller, donma, hortum şeklinde gösteriyor. Örneğin bütün yazı susuz geçiren İstanbul’a sadece üç saatte metrekareye 126 kg yağış düşebiliyor. 2015 yazındaki Hopa seli benzer bir örnek. Yakın zamanda Bahama Adaları ve ABD’nin güneydoğu kesiminde etkili olan Harvey ve Irma kasırgaları dünya gündemini epey meşgul etti. Texas eyaleti bu kasırgalardan sonra ek bütçe talep etti. Bu talepten de Texas’ta 125 milyon dolar civarında bir hasar oluştuğu anlaşılıyor.
Küresel ısınmanın kontrol altına alınması şart
Küresel ısınmanın bu yüzyıl içerisinde 2⁰C (ortalama 1,5⁰C) ile sınırlı kalmasının sağlanması önemli gündem konularından bir diğeri. Bu rakam dünyanın insanlar için hala yaşanabilir kalması açısından önem arz ediyor. Verimlilik ve koşullar zorlaşsa bile yiyecek ve ekosistem dengelerinin hala sürdürülebilir olması ancak bunu başarmakla mümkün olacak. Fakat 2000 yılından bu yana dünyanın 0,87⁰C ısındığı biliniyor ve ne yazık ki küresel ısınma tam olarak hala önlenemiyor.
İnsanların yeryüzünün kaynakları üzerindeki etkileri hızla artarken iklim ısınıyor ve diğer canlıların popülasyonu azalıyor. Mevcut koşullarda insanlık bugün 1,5 dünya kaynağı tüketiyor. Bu da sonraki nesillerin kaynaklarının şimdiden azalmaya başladığı anlamına geliyor. Eldeki veriler, 2050 senesinde insanların üç dünyaya ihtiyacı olacağını söylüyor.
Çözüm sürdürülebilir kalkınmada
Çare, çevre, toplum ve ekonominin kesiştiği noktada buluşmakta; yani sürdürülebilir kalkınmada… Gezegenin sınırlarını anlayarak, sistem düşüncesi ile hareket ederek, herkes için sosyo-ekonomik adalet sağlayarak ve nesiller arası sorumlulukları bilerek hareket etmek şu an yeryüzünde yaşayan herkesin sorumluluğu olmalı.
Küresel olarak bu hedeflerin adı koyulmuş durumda. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG – Sustainable Development Goals), Birleşmiş Milletler seviyesinde 193 ülke tarafından Eylül 2015’te kabul edildi ve 2030’a kadar, tanımlı 17 alanda belirlenmiş kriterlerin gerçekleştirilmesini hedefliyor. Bunlar sürdürülebilir kalkınmanın tüm bileşenlerini kapsıyor.
Bu hedefler elbette yalnızca taraf ülkelerin hükümetleri için koyulmadı. “Leave no one behind – Kimseyi geride bırakma” felsefesi ile oluşturulan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, bireylerin, yerel yönetimlerin, hükümetlerin, sivil toplum örgütlerinin ve tüm paydaşların katkısı ile ancak gerçek olabilir.
Kurumlar için faydalı
Diğer taraftan kurumlar için sürdürülebilirlik prensiplerini benimsemenin önemli faydaları bulunuyor. Benimsenmediği durumlarda ise ciddi kayıplar ve riskler oluşabiliyor. Bu gibi kayıplar yaşamamak ve sürdürülebilir bir kuruma dönüşebilmek için şu soruları cevaplamak ve üzerinde düşünmek gerekiyor:
✓ Doğru mu yapıyoruz? Değerleri yüksek bir kurum olmanın faydası nedir?
✓ Ekonomik, çevresel ve sosyal olarak faydalı mıyız? Yaptığımız şeylerin bize finansal olarak faydası ne?
✓ Yapmazsak ne olur? Ne kadar riskli?
Bu sorular bizi doğru bakış açısı ile üretmeye teşvik edecektir.
Sonuç olarak, ekonomi mi çevre mi çelişkisi, günümüzde ve gelinen noktada çok dar açılı bir görüştür. Çevre ve toplum dengelerinin, ekonomik düzenin içerisine katılması, dünyanın sürdürülebilirliği için bir zorunluluktur.
Gülin Yücel Hakkında
Robert Kolej’i 1988’de, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü 1992 yılında bitirdikten sonra, İngiltere Londra’da CASS, City Üniversitesi’nden M.B.A. derecesi aldı. Sonrasında Türkiye’ye dönerek, IBM şirketinde 20 yıl farklı görevlerde, uzun dönemli hizmet projelerine imza attı. Bir süre Pronet Genel Müdürlüğü yapan Yücel, şirketin uzun vadeye yayılan değişim planını yönetti. Birçok başarılı sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdi. KAGİDER üyesi olarak Goldman Sachs’ın 10 bin Kadın, IFC ile yapılan Geleceğin Kadın Liderleri, ABD Dışişleri Bakanlığı ile yapılan Geleceğe Yatırım Yapın ve Dünya Bankası ile yapılan Fırsat Eşitliği projelerinde yer aldı.
Melek yatırımcı ve mentor olarak, sürdürülebilir iş modellerine yönelik projelerin geliştirilmesinde çalışıyor. Özellikle gençlerin bu alanlarda aktif olmasına destek veriyor.Öte yandan Sustainability Professionals Organization’ın (ISSP) iki yıllık sürdürülebilirlik profesyoneli sertifikasyonu programını bitirdi. Columbia Üniversitesi’nin düzenlediği Sürdürülebilir Kalkınma Çağı, University of San Diego’nun düzenlediği Enerjinin Geleceği, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Yenilenebilir Enerji, SDG Academy tarafından Dünya Bankası ile beraber düzenlenen Sürdürülebilir Kalkınma için Doğal Kaynaklar ve Sürdürülebilir Şehirler programlarını tamamladı. Bradford Üniversitesi ve Ellen MacArthur Foundation tarafından düzenlenen Döngüsel Ekonomi ortak çalışmalarına katıldı. Halen Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü yüksek lisans programlarında okutmanlık ve Boğaziçi Üniversitesi’nde ziyaretçi okutmanlık yapıyor.
Sustineo SDG Hakkında
Günümüzde başarı; sadece finansal değerlerle değil, çevresel ve sosyal değerler üretmekle de doğrudan bağlantılı. Sustineo SDG sürdürülebilirliği ve bu yolda stratejik gündemi daha yakından tanımak ve benimsemek isteyen kurumlara, kişilere sürdürülebilir bir gelecek tasarlarken destek olmak misyonuyla kurulmuştur. Sustineo SDG özgün becerileri, uzun yıllara dayanan deneyimi ve uzmanlığı ile sürdürülebilir geleceği tasarlamak isteyen birey ve kuruluşların, sürdürülebilirlik dönüşümünü başlatmak, geliştirmek ve liderliğini yapmak için gereksinim duydukları tüm yöntem, araç ve donanımları oluşturmaları için hizmet vermektedir. www.sustineoSDG.com www.sustineoistanbul.com