“Geleceğin iş pazar yerinde hiçbir becerisi olmayan kişilere çok daha az iş olacak.”
İş hayatında çalışanlar, geleneksel olarak “beyaz yaka” ve “mavi yaka” olarak kategorize edilegeldi. Bunlardan mavi yakalılar doğrudan üretimde çalışanları, beyaz yakalılar ise bu grubun dışında kalan çalışanları tanımlıyordu. Bu ayrım bir süredir pek vurgulanmıyor. Aradaki çizgi de bulanık bir hale geldi. Bu kategorizasyonu bulanıklaştırmada önü çekenler Japonlar. Herkesin şirket üniforması giydiği bir Japon üretim şirketine girdiğinizde mavi veya beyazı ayırt etmeniz imkansız. Japon beyaz yakalıları, ayrıca ofiste oturdukları yerden karar vermeyi sevmedikleri için “Genbutsu Gemba” denilen tavrı takınırlar. Yani olayın olduğu yere gidip kendi gözleriyle görme ve başkasının söylediğiyle yetinmeme. Bu tavrın da diğer birçok sosyal ritüel gibi, beyaz yaka-mavi yaka ayrımını önemli ölçüde yok ettiği söylenebilir.
DİPLOMA GEREKTİRMEYEN İŞLER
Çalışanlar için tam bu “yaka” tabiri geri plana gitmeye yüz tutmuşken bir yaka cinsi daha çıktı. Bu ilave kategori aslında yokluğu çekilen bir çalışan grubunu tanımlıyor ve işsizliği azaltmada sosyal bir boyutu da var. Her ne kadar fikir Amerika’dan çıktıysa da, eğitim ve işsizlikte ciddi sıkıntılar yaşanan Türkiye için de bir çözüm getirebilir. Bu nedenle çok önemli. Bu kategorinin adı “Yeni Yaka” İşler. İsim annesi IBM’in CEO’su Ginni Rometty. Rometty Yeni Yaka işleri, dört yıllık üniversite diploması gerektirmeyen fakat ciddi ölçüde beceri gerektiren işler olarak tanımlıyor. Bu konuda ABD Başkanı’na da bir mektup yazan Rometty, refah ve ilerlemenin geniş bir insan grubunun potansiyelini açığa çıkararak olabileceğini vurguladı. Mektubunda IBM’in bazı lokasyonlarında, çalışanların üçte birinin dört yıllık bir üniversite mezunu olmadığını belirtti.
Yeni Yaka işlerde bugün birkaç alan ön plana çıkıyor. En başta geleni özellikle kodlama becerileri gerektiren yönetim teknolojisi işleri. Bunlar arasında sibergüvenlik, veri bilimi, yapay zeka gibi tamamen yeni alanlarda işler var. Daha sonra üretim teknolojisi, sağlık sektörü, finans, ve tarım sektörüne dönük işler geliyor. Örneğin bir Ruby on Rails Programcısı ABD’de yılda $110.000 kazanabiliyor.
Bu insanlar için önerilen çözüm, spesifik alanlarda mesleki eğitim. Yani kişi hangi işe yönlendirilecekse o konuda devlet ve özel şirketlerin işbirliği ile lise artı iki yıllık üniversite eğitimine denk gelen meslek yüksek okulları açılması veya olanların bir programa sokulması. IBM bu amaçla Brooklyn’de P-Tech adlı bir okul açılmasına destek olmuş ve bu okulların sayısını 100’e çıkartmayı planlıyor. Okul mezunları hem lise hem de iki yıllık üniversite diplomasıyla mezun oluyorlar. Bunun üzerine de şirketten mentorluk ve iş üzerinde eğitim alıyorlar. IBM 2020 yılına kadar 25.000 Yeni Yakalı çalışanı işe almayı planlıyor. Bunu yaparken baktıkları temel şey, kişinin mesleki eğitim yoluyla edinilmiş, işin gereği olan becerilere sahip olup olmadığı.
İnovasyonun hız kazanmasıyla dünyada teknoloji destekli yeni bir çığır açılıyor. Nesnelerin İnterneti, Eklemeli Üretim, Blokzincir, Yapay Zeka, Makine Öğrenmesi, Robotik Sistemler gibi teknolojilerdeki gelişmelerin ekonomi ve istihdam üzerinde ciddi etkileri olması beklenmekte. Bu konuda daha detaylı bilgi için “Makineler Yönetimde” başlıklı yazımı internetten bulup okuyabilirsiniz. Yeni işlerin yaratılması, bu gelişmelerle ortaya çıkan durumun ve insanların nasıl etkileneceğinin iyi anlaşılmasını gerektiriyor. Birçok yeni iş alanının ortaya çıkacağı açık. Sorun, bu iş alanlarında çalışacak kişilerin mesleki eğitiminde. Öte yandan birçok geleneksel iş de yok olabilir. Bu da insanların başka şekilde eğitilmesini ve yönlendirilmesini zorunlu kılıyor.
KLASİK İŞLER YOKOLUYOR
Açıkçası işin tanımı da değişiyor. Bildiğimiz klasik mavi yaka üretim işlerinin sayısı azalıyor, daha da azalacak. Robotlar üç vardiya çalışıyor, yemek molası vermiyor, izin kullanmıyor, yorulmuyor, hasta olmuyor, ücret artışı istemiyor, karanlıkta da çalışabiliyor. Klasik mavi yaka işlerin yerine, gelişmiş üretim ekipmanını çalıştırmak ve desteklemek için yüksek-teknoloji becerileri ise ciddi bir ihtiyaç olarak artmakta. Bu alanda yeterli insan yok, bir beceri açığı var. Çalışanların sabah bir ofise gidip akşam döndüğü klasik beyaz yaka işler de azalıyor, azalacak. Öncelikle bu işlerin daha basit olanlarına makineler girdi ve girmeye devam ediyor. Daha komplike olan işlerde ise karmaşıklık arttı ve daha keskin uzmanlıklar gerekmeye başladı. Bu konularda da şirketler her konuda uzmanı bünyelerinde tutacaklarına dışarıdan hizmet almayı tercih ediyorlar. Danışmanlığın altın çağı yaşanıyor.
Yeni Yaka işleri yaratmada ve ülkenin rekabet gündemini oluşturmada Türkiye’de devlete ve özel sektöre karşılıklı olarak düşen görevler var. Eğitim planlamasının, ortaya çıkan ihtiyaçlara baz edilmesi, işlerin eğitim modelini ve kapasitesini yönlendirmesi devlete düşen bir rol. Bu iyi yapılırsa toplum çok daha mutlu olur. İhtiyaç olan alanlarda, doğru eğitim modelinde okulların ve okul sonrası eğitimin sponsor edilmesi de özel sektör tarafına düşen görev.
Yeni yaka işler daha güvenli, zekayı geliştirici, daha iyi ücretli ve ülkenin rekabet profilini yükseltecek işler. Geleceğin iş pazar yerinde hiçbir becerisi olmayan kişilere çok daha az iş olacak.
Ali Özgenç