• 7 Eylül 2020
  • admin
  • 0

Gerçek Ötesi dönemde gerçek yok, yalnızca algı oluşturma var.”

Yanlış Bilgi, Sahte Haber, Dezenformasyon, Derin Sahte, Gerçeklik Duyarsızlığı, İnsan Kuklalar, Filtre Balonu, Yankı Odaları, Post-Truth, vb… Bunların hepsi özellikle son beş yılda yoğun şekilde hayatımıza girmiş olgular. Teknolojik gelişme ve bilgi kirliliği ortak gerçeklik duygumuzu tamir edilemez bir şekilde parçalıyor. Görüntüde yetkin gibi duran kaynaklar ve kurumlar birtakım komplo teorilerini, bunları almaya hazır kitlelerin kafasını bulandırmakta kullanıyorlar. İnsanlar gerçekleri kurmacadan ayırt etmekte zorlanıyor. Bunun sonucunda güvenilir kaynaklardan akan bilgiye de bir direnç oluşmuş durumda. Bu tip direnç, özellikle pandemi gibi korku, belirsizlik, ve ekonomik sıkıntıyı körükleyen bir ortamda zirve yapıyor.

POST-TRUTH DÖNEMİ

Koronavirüs salgını ile ilgili 4 Mayıs 2020’de internete yüklenmiş daha sonra bütün önemli platformlardan yanlış bilgiler içerdiği için kaldırılmış “The Plandemic” isimli bir video var. Videoda konuşan Judy Mikovits, hakkında soruşturma açılmış, yaptığı yayınlar kaldırılmış ve saygınlığını yitirmiş eski bir tıp araştırmacısı. Birçok yanıltıcı bilgi ve komplo teorileri içerdiği için yayından kaldırılana kadar videoyu sekiz milyon kişinin(!) izlediği söyleniyor. Filmin yönetmenine bakarsanız, videoyu viral hale getirmek için önemli sitelerden kaldırılmasını ümit etmişler! Aslında bu filmde kullanılan özel bir teknoloji de yok. Ancak salgının neden olduğu korku ve belirsizlik ortamında oluşan güven boşluğunu doldurmak için insanların otorite gibi görünen birinin söylemlerine sarıldığı görülüyor.

Pandemilerin geçmişte de komplo teorilerine ve dezenformasyona yol açtığı bilinen bir şey. İnternette ortalıkta uçuşan çeşitli bilgileri kendi yararları için, veya yalnızca kötülük veya şaka olsun diye eğip büken gruplar var. Değişik menfaat gruplarına veya politik gruplara para karşılığı hizmet için bunu iş olarak yapanlar da var. Toplum birçok yayının içeriğini değerlendirebilecek durumda değil. Teknoloji de maalesef bunların yapılabilmesi için çok gelişmiş durumda. “The Plandemic” filmi içinde bulunduğumuz Gerçek Ötesi (“Post-Truth”) olarak adlandırılan dönemin bir ürünü.

Gerçek Ötesi, “nesnel gerçeklerin belirli bir konu üzerinde kamuoyunu şekillendirmede duygular ve kişisel inançlara seslenmekten daha az etkili olması” olarak tanımlanıyor. Gerçeğin önemsizleşmesi, gölgede kalması, veya nesnel gerçeklikten kopma da diyebiliriz. “Post-Truth” 2016 yılındaki ABD seçimlerinde iyice gündeme oturan bir kavrami. Brexit Referandumunda da İngiltere’de yüzlerce otobüs üzerlerinde İngiltere’nin her hafta AB’ye 350 milyon Sterlin gönderdiği sahte reklamını taşıdı! II. Dünya Savaşında Rus tankları Berlin’e girene kadar Almanlar Rusya’yı işgal ettiklerine inanıyorlardı. Çünkü Alman gazeteleri öyle yazıyordu. Yanlış olduğunu bildiğimiz bir şeye başkasını inandırmak için manipülasyon yapma niyetindeysek, gerçeklerin yorumlanmasından “tahrifine” terfi etmiş oluyoruz. Her yalanın da mutlaka bir dinleyici kitlesi var.

BİLİMSEL KILIF

İnsanların faaliyetinin neden olduğu bir Küresel Isınma var mı yok mu? Sigara kansere neden olabilir mi? Bu gibi konularda bilim dünyasında aslında tek doğru olduğu biliniyor. Ancak bu gerçeklerin karşısına sanki ortada bilimsel bir tartışma varmış gibi karşıtlarını koyup, hatta Araştırma Enstitüleri kurdurup raporlar hazırlattığınızda Gerçek Ötesi kaçınılmaz sonuç oluyor. Dahası, günümüzün iletişim ortamında bilimsel bir tartışmayı imal edebiliyorsanız oturup araştırma yapmaya da ne gerek var? Gerçek Ötesi kavramı binlerce yıl önceye gidiyor ama sosyal medyadaki gelişmeler konuyu alevlendirdi. Filozof Sokrat’a göre bilgisizlik kişiler eğitilerek çözülebilir, ancak asıl tehdit gerçeği zaten bildiğini düşünen, tehlikeli aşırılıkta özgüvene sahip kişilerden gelir. Sosyal medyanın bir haber kaynağı olarak kullanılmaya başlanması, haber ile kanaat arasındaki farkı iyice bulandırdı.

İnsan beyninin Gerçek Ötesi’ni besleyen zaafları var. Bunlardan önde geleni önyargılar etkisiyle sistematik şekilde rasyonellikten uzaklaşma. Çoğunluğa uyma, hataları rasyonelleştirme, çok kere tekrarlanan şeylere inanma, doğru olmasını umduğumuz ve inanmak istediğimiz şeylere inanma bazı diğerleri. Bazı şeylere gerçekten inanma arzusundaysak, onlara inanmamızı sağlayacak ufak bir dürtü yeterli olabilir. Özellikle sevdiğimiz birileri de bunlara inanıyorsa. İşin aslı, bazı şeyler biz öyle olmasını istediğimiz için değil, bizim hoşumuza gitse de gitmese de doğrudur.

Gerçek Ötesi dönemde Gülmece, Yanıltıcı İçerik, Sahtekarlık, Zarar Amaçlı Bilgi Üretme, Sahte Başlık, Bağlam-Dışı Kullanılan Fotoğraf veya İçerik, Fotoğraf veya Haberin Manipülasyonu gibi çeşitli yollarla yanlış ve yanıltıcı bilgi pompalanıyor. Amaç bazen para kazanmak, bazen politik menfaat gruplarına hizmet, bazen de düpedüz kötülük. Gerçek Ötesi dönemde gerçek yok, yalnızca algı oluşturma var.

Ali Özgenç
ali@algoritmaconsulting.com