“Depreme dayanıklı binalar üretme ile ilgili tasarım faktörleri yıllardır biliniyor.”
Bir kez daha ülke olarak deprem gerçeğiyle yüzyüze geldik. On ilimizin etkilendiği bu felaketten dolayı çok üzgünüm. Türkiye bir deprem ülkesi. Bunun bilincinde olursak gereken tedbirleri adım adım alır ve bu derin acıları ve büyük zararı tekrar tekrar yaşamayız.
Deprem denince akla ilk gelen ülkelerden olan Japonya’da 1923 yılında 7.9 şiddetinde Tokyo depremi yaşandı. 140.000 kişiden fazla insan hayatını kaybetti. Japonya’da 2011 yılında olan 9.0 şiddetindeki depremde ise, 122.000 bina tamamen yıkılmasına rağmen, çoğu deprem sonrası oluşan tsunamiden olmak üzere 20.000 kişi hayatını kaybetti. Mexico City’de Eylül 1985’de yaşanan 8.1 şiddetindeki depremde 10.000 kişi hayatını kaybetti. Şehir çapında yapılan deprem tatbikatları ve alarm sistemleri dahil ciddi önlemler alan Meksika’da 2017’de olan 7.1 şiddetindeki depremde 370 kişi hayatını kaybetti.
Tarih boyunca insanlar şehirler ve etkileyici yapılar inşa etti. Ancak bunların bir kısmı doğanın gücüne dayanamadı. Depremler bu güçlerden başta geleni. Dünyada her yıl yaklaşık 20.000 deprem oluyor. Bunlardan 16’sı ciddi bir şiddette gerçekleşiyor. Depremin telafi edilemez hasarı ise içindeki insanlarla birlikte yıkılan binalarla geliyor. Bu da depreme dayanıklı binaları elzem kılıyor.
Binalar genellikle kendi ağırlıkları ve yerçekiminden oluşan dikey yükleri taşımaya elverişli iken, depremlerin yarattığı yanal kuvvetleri karşılamada aynı güçte değiller. Binanın üstü ve altı arasındaki hareket farkı binanın gövdesi üzerinde aşırı stres yaratıyor ve bina yapısı ve zemin faktörlerine bağlı olarak yıkılmaya neden olabiliyor. Binanın yapılacağı zemini seçmek önemli bir parametre elbette ama en az o kadar önemli olan binanın özellikleri. Depreme dayanıklı binalar üretme ile ilgili tasarım faktörleri yıllardır biliniyor. Bunların tamamı, inovatif tasarım felsefelerinin binaya uygulanmasından yola çıkan yaklaşımlar. Uzun yıllar önce, o zamanki hesap metotlarının da hassas olmaması ile, deprem dayanıklılığı için aşırı sağlam ve eğilip bükülmeyen binalar yapma yoluna gidiliyordu. Bugünkü felsefe ise bundan farklı. Nadir görülen depremlerde çökmeyerek hayat kaybını en aza indiren, sık görülen daha hafif depremlerde ise sınırlı işlevsellik kaybını hedefleyen bir tasarım ve malzeme kullanımı… Yıkımı önlemede ana faktör, binanın olduğu bölgede olması muhtemel en yüksek şiddette depreme dayanabilecek binalar inşa etmek.
Apartmanlar gibi genel işlevli ve maliyetin önemli olduğu yapılarda önde gelen tasarım düşüncesi, sağlam ve kırılmadan eğilip bükülebilir malzemeler kullanarak depremi kabul edilebilir bir hasarla atlatmak. Bunun için uygulanan yöntemler, radye temel, perde duvarlar, taşıyıcı olmayan bölme duvarlarında yatay/düşey deprem hatılları gibi çözümler kullanmak. ABD ve Japonya’da az katlı konutlarda ahşap sandviç panel kulanımı oldukça yaygın. Bu evler hem depreme dayanıklı, hem de ömürleri zannedilenden uzun. Yeni malzemeler de deprem dayanıklılığında önemli rol oynuyor.
Depreme çok daha dayanıklı binalar inşa etmek için de inovatif teknolojiler mevcut, ve kullanımda. Bunlar genellikle büyük yatırımlarda, kamu binaları ve önemli altyapı projelerinde uygulanıyor. Bir yöntem, binayı topraktan izole esnek kauçuk, çelik/kauçuk karışımı yastıklar/deprem izolatörleri üzerine inşa etmek. Böylece deprem vurduğunda temel hareket ederken yapı sabit kalabiliyor. Bir başka metot deprem kuvvetlerini dengelemek için salınımın aksi yönde hareket edecek bir kütle, veya amortisörler yerleştirmek. Bunların hepsi, dünyanın çeşitli yerlerindeki binalarda uygulanmış durumda. Dünyanın depreme en dayanıklı binalarından biri Sabiha Gökçen Havaalanı Terminali. Temelinde 300 adet izolatör sistemi ile 8.0 şiddetinde depreme dayanacak yapıda. Bu izolatörler yanal sismik kuvvetleri %80 azaltıyor. Ayrıca üçlü bir kuvvet dengeleme sarkaç sistemi var. Diğer örnekler Dubai Burj Khalifa binası, Taipei 101 gökdeleni, San Francisco’daki Transamerica binası. Bu son bina 1970’de yapılmış, yani bu teknolojiler uzun zamandır biliniyor. Doğru tasarım, doğru malzeme, doğru işçilik, doğru denetim. Hayat kurtaranlar bunlar.