“Şu anda, daha önce görülmemiş boyutta bir inovasyon ve altüst olma yaşıyoruz. Görülmemiş fırsatların görülmemiş risklerle birarada olduğu bir dönem.”
Adına bakınca Türk izlenimi veren bu kişi İngiliz bir girişimci. Suriye asıllı İngiliz bir taksi şoförü baba ile İngiliz hemşire bir annenin oğlu. 1984 doğumlu. Bir süre Londra Belediye Başkanı için insan hakları konusunda bir politika görevlisi olarak çalıştıktan sonra kurduğu danışmanlık şirketi ile Birleşmiş Milletler ve Hollanda Hükümeti gibi müşteriler için çalıştı. 2010 yılında, okul yıllarından tanıdığı Demis Hassabis ile, henüz çok az kişi Yapay Zeka ile ilgili konuşurken, DeepMind adlı YZ şirketini kurdu. Şirket 2014 başında Google tarafından satın alındı. Suleyman şirketin teknolojisini çeşitli Google ürünlerine entegre etme sorumluluğu ile DeepMind Uygulamalı YZ Başkanı oldu. Bir süre sonra ise şirketten ayrıldı.
GELEN DALGA
2014’de Royal Society of Medicine ile DeepMind Health ile sağlık alanında araştırma işbirlikleri geliştirdi. Mart 2022’de LinkedIn kurucusu Reid Hoffman ile Inflection AI adlı yeni bir YZ Laboratuvarı kurdu. Suleyman’ın bugün gündemde olmasının nedeni yaptığı işler değil Eylül ayında İngiltere ve ABD’de çıkan “The Coming Wave” (Gelen Dalga) adlı çok ses getiren kitabı. Henüz Türkçesi yok ama eminim yakında çıkacaktır. Bu kitap YZ’nin yaratıcılarından Suleyman’ın teknolojinin kontrol dışı yayılımı ile ilgili bir uyarısı niteliğinde. Süperzeki YZ’nin gelecekte bir varoluş tehdidi oluşturmasından önce belli bir zeka düzeyindeki YZ’nin yanlış ellerde büyük yıkıma yol açacağından bahsediyor ve bununla ilgili inandırıcı ve ürpertici örnekler veriyor.
Kitapta tekrarlayan temalardan biri teknolojiyi muhafaza altına alma (“Containment”). Burada, nükleer silahların yayılmasının kontrol altına alınmasını örnek olarak gösteriyor, ancak bu konuda önemli bir etmenin de onları geliştirip üretmenin caydırıcı pahalılığı olduğunu ekliyor. Suleyman bireysel çabaların yetersiz olduğunu, toplumsal ve politik bir tepkinin gerekli olduğunu söylüyor. Bir inovasyoncu olarak optimist olduğunun ve teknolojiyi çok sevdiğinin altını çiziyor. Öte yandan, teknolojinin nereye gidebileceğini öngörebilme ve sorumluluğunu taşıma cesaretinin önemini vurguluyor. Kitapta geçmişteki teknoloji dalgaları ve bunların yayılımı ile ilgili örnekler verilip değerlendirmeler yapılarak konu Yapay Zekaya bağlanmış. Sözü Mustafa Suleyman’a bırakalım:
FIRSATLAR VE RİSKLER
“Şu anda, daha önce görülmemiş boyutta bir inovasyon ve altüst olma yaşıyoruz. Bu değişmeyen çok az şey bırakacak. Basitçe ifade edersek bir dalga, aynı zaman diliminde bir araya gelen, bir veya birkaç genel amaçlı teknoloji tarafından sürülen, ve çok derin toplumsal sonuçları olan bir teknolojiler demetini ifade ediyor. Gelen dalgayı tanımlayan iki temel teknoloji var, YZ ve Sentetik Biyoloji. Geleceğimiz hem bu teknolojilere dayanıyor, hem de onlar tarafından tehlikeye düşürülüyor. Bugün durduğumuz noktadan bakınca bu dalgayı muhafazaya almak, kontrol etmek, sınırlamak, hatta durdurmak mümkün görünmüyor, ve bu dalganın hızlandığı açık. YZ önümüzdeki üç yılda çok geniş bir yelpazede işlerde insan düzeyinde performansa ulaşabilir gibi görünüyor. Hayal gibi görünen şey, yalnızca mümkün değil ama görünüşte aynı zamanda kaçınılmaz hale gelmiş durumda. Görülmemiş fırsatların görülmemiş risklerle birarada olduğu bir dönem.”
Suleyman’a göre temel açmaz, yararlanmak istediğimiz ve insan yapabilirliğini patlatan teknolojilerin insanlığı felaketli veya distopik sonuçlara götürebilecek bir hale gelmesi. Kitapta teknolojiyi muhafaza altına alma ile ilgili bazı önerileri de var. Son dönemde okuduğum en akıcı ve düşündürücü kitaplardan biri.